Murmuüre Kasım 2006’da kaydedilmiş bir saatlik
gitar doğaçlamasına dayanan bir albüm için seçilmiş bir isim. Bu albümdeki
gömülü distortionlu gitarlar, albümü Black Metal olarak kategorize etmeye
eğilimli hale getiriyor. Bununla birlikte, herhangi geleneksel bir Black Metal
grubundan çok daha fazla organik bir sound ile bu albüm kolayca kategorize
edilmeye karşı koyan çok katmanlı sinematik bir deneyim. Murmuüre’nin ardındaki
adam Felix, 500 yıllık astronomik bir saat sesinin nasıl albüm haline
getirildiğini açıklıyor ve bize albümün yapımının içgüdüsel sürecini anlatıyor.
Son olarak, kendisinden dört gözle daha fazla müzik bekleyen insanlar için bazı
güzel haberler verdi...
"Murmuüre'den Felix"
R. : İlk
olarak özgeçmişin hakkında bir şeyler sormak istiyorum. Nerelisin? Belirli bir
müzikal eğitimin var mıydı?
Felix: Kendimi henüz herhangi bir yere
ait gibi hissetmiyorum, ama hayatımın çoğunu Fransa’nın güney batısında
geçirdim.
"Müzikal eğitim" adına hatırlayabildiğim yalnızca gitarda "Seek And Destroy" un nasıl çalınacağını öğreniyordum, (gülüyor)
kısacası hiç olmad. Kendi kendimi
geliştirdim ve müzik teorisi hakkında çok fazla şey bilmiyorum, bir şeyler
öğreniyorum bu alanda, fakat oldukça yavaşça.
R. : Murmuüre’nin arkasındaki ilk fikir ne idi? Bu albümün arkasındaki hikaye
ve müziğin ardındaki çekirdek fikirler neydi?
Felix: 2000'li yılların başlarında bir hardcore punk grubunda çaldım (hangi
grup olduğu önemli değil), Almanya’daki
bir turda işitsel bir problem oluncaya
kadar her şey yolundaydı ve bu hasar tamamen büyüyüp beni bezdirdi, sahneden ve
türden soğudum, tüm gitar/bas/davul
olaylarından da. O andan itibaren elektronik müzik yapmaya çalıştım açıkçası, ama sonuçta oldukça sıkıcı
olmaya başlayarak bitti ve sonuçsuzdu da. Böylece Murmuüre içgüdüsel, hayvansı
bir tepki, “köklere” bir tür geri dönüş olarak doğdu. Bütün doğaçlama gitar
kaydı müzikal hüsranın bu yıllarının bazılarını taşıması , ondan kurtulması gerektiği
üzerine kurulu. Orijinal fikir, kelimesi kelimesine ağzınızın yeryüzü ile dolu
olduğunu hissettiren boğucu organik bir şeyler yapmaktı ; "Begotten"
filmini izledikten sonra bir istek ortaya çıktı sanırım. Ondan sonra bu şey
yavaş yavaş gelişti ve daha fazla renk, soğukluk ve biçim ekledim. Birçok fikir
etrafında zaman harcadım: mevsim döngüsü, yaşam döngüsü, en eski prototipik
tanrılar, vb… içeride ve albüm etrafında bin bir çeşit deneysel büyü yaptım. Bu
bir karışıklık, çok fazla tanımlara ya da kısıtlayıcı kavramlara bağlı kalmak istemiyorum,
kendiniz için bunu düşünüp anlamanız gerek.
Murmuüre cover artwork
R.: Murmuüre’nin ismi nereden geliyor?
Felix: Demonoloji (şeytan ve cinlerin varlığını
araştıran bilim) kitabı "Goetia" da murmur, ya da murmuur isimli bir iblis var. Bu ismi düşündüğümde zaten aynı isimle aşağı yukarı 15 metal grubu
vardı, ben de bir "e" ekledim (“murmure” fransızca fısıltı demek) ve iyice emin olmak için üzerine çift nokta
koydum, insanları kızdırmak için. Bu aptalca ve ilgi çekmeyen bir hikaye ;
Her metal grubunun kendi ismine bağlı olması gerektiğini düşünüyorum.
R.: Albümün içeriğinde yer alan "Que les
masques tombent” ifadesinin anlamı ne?
Felix: Kısaca, albümün içeriğinde hiçbir şey ve genel manada yaşam açısından her şey demek
R.: Lütfen bunu biraz daha
açabilirsin? “Genel manada yaşam açısından her şey” derken bunun ne anlama
ifade ettiğini düşünüyorsun?
Felix :Herkesin bir robot gibi davrandığını ve
yaşadığını düşünüyorum ; düşüncelerimiz, zevklerimiz ve tepkilerimiz kendimizin
değil, kendileri neredeyse her zaman işe yaramaz tedirginlikler olan kötü
alışkanlıklar ve duygular tarafından dikte
edilmişler. Kanıtlanmış vasıtalarla çok büyük bir çaba sarf etmeden
gerçekliğe ulaşma ve onun ne olduğunu görme şansımız yok. Söylediğim "maskeler”
hepsi sürekli içinde bulunduğumuz
çelişkilere ve yıkıcı davranışlara rağmen rahat bir duygu hissetmek için
yarattığımız yalanlardır. Bu ifade ayrıca hükümdarlar ve batı dünyasının propagandası
için de geçerli, ama ben bu kısımda kalan yanılsamalar içinde değilim: insanlar
tam olarak istediklerini ve hak ettiklerini elde ediyorlar.
R.: Albümünün belirli bir türe ait olduğunu düşünmüyorum. Başkaları bunu
ambient black metal ya da bunun gibi bir şey olarak adlandırabilirdi. Albümün Black Metalle olan ilgisi için ne
düşünüyorsun?
Felix: Bence evet bir şekilde Black Metalle
alakası olduğunu söyleyebilirim; Bu türle ilişkilendirmek istemeseydim
distortionlı gitarlar ve asla bu gibi şeyler kullanmazdım. Bundan ayrı olarak, black
metal veya en azından kendi çeşidimi yapmak Murmuure’nin tek amacıydı. O
dönemlerde neo-romantik, pseudo-"anti-modern" estetik müzik yapan bir çok metal olmayan grupla haşır
neşirdim ; Oralarda yapılacak bir şeyler olduğunu düşündüm, her zamanki nordik,
corpse-paintle kuşanmış şeylerden daha fazla gün ışığı, renkler ve gelenek
taşıyabilirdi. Bir türün ya da bütün türlerin sentezinden daha derin ve daha
kişisel olarak sonuçlandı, sanırım.
R.: Geleneksel,
Kuzeyli Black Metal gruplarının büyüyememesini düşünüyor musun? Bir bakıma bu türe yeni bir şeyler sunarak işe
başlayan birçok müzisyen bir formülü tekrarlayarak son buldu.
Felix: Saçma laflar etmeden bu konu
hakkında konuşmak çok zor … "Büyümüş bir black metal" muhtemelen
asla black metal olmazdı. Saflığın iyi bir şey olduğunu düşünüyorum, tüm doğaya
tapma ve Hristiyanlık öncesi şeyler, hemen hemen dışa vurumcu estetik tüm şeyler
punk müziğin “Kendin Yap” ideolojisinden alındı, Krautrock’dan yararlanma (Tangerine
Dream, Klaus Schulze, vb) Norveç de baştan beri vardı, bunların tümü birçok
olasılığa imkan veriyor. Fakat çoğu müzisyen rock müziğin herhangi bir alt türüne
bir şekilde yabancılaştırıldı, daima aynı berbat formülleri, kuralları ve
elbiseleri kullandılar. Bu boktan müzikle ilgili militarist ve faşist bir şeyler
var. Tatminkar olduğu için insanların çoğu bu tür şeylerden memnundu. Sonsuza
dek bir döngüde kalmak istiyorlar, bu
bana kapitalist bir kabusa klişeleşmiş film müziği gibi görünüyor… Herhangi bir
risk bile almadan daima geçmişi tekrarlıyorlar, aynı zihinsel alışkanlıkları ve
kalıpları takip ediyorlar, bu da geriye doğru itiyor türü.
R.: Blogunda kendini eski bir punkçı olarak
tanımladın. Ne tür müzik ve hangi grupları veya albümleri dinliyorsun, bir
ilham kaynağı olarak görüyor musun?
Felix: 1993 yada 1994 den beri dinlediğim ve bana daima ilham kaynağı olan
tek grup, Coildir. Bundan başka, bilmiyorum, beğendiğim şeyler gelip geçiyor. David Bowie /
Brian Eno’ nun yaptıklarını da katabilirim belki ;Ne zaman ki"Low" albümünün B bölümü bana belli belirsiz
bir şekilde bir şeyler yapmayı çağrıştırıyor (1977’ de çıkan albümleri), “Tamam diyorum bu
iyi". Bir gün gerçekten geçmişe gitmeyi çok istedim tüm kaynaklar batı
pop/rock ına yöneldi gerçi, ama emin
değilim bu çok gerçekçi
R.: Albüme koyduğun samplelardan Carmina Burana ‘nın açılışı ve Wicker Man soundtrackdeki son şarkının Paul Giovanni’nin olduğunu fark ettim. Başka hangi
kaynakları albüme koydun? Bunları kullanmaya karar vermenin nedeni neydi?
Felix: Bildiğim kadarıyla "The Wicker Man" alıntısı fark eden
ilk kişisin. Diğer bir sample "L'Adieu Au Soleil" in en sonundaki zil
melodisidir. Bu sample "L'horloger
de Saint-Paul" isimli bir Fransız filminde
geçiyor; neden koyduğumu bilmiyorum ,
ama garip bir şey ki albüm yayınlandıktan kısa bir zaman sonra, rastlantısal
bir şekilde Lyon’da ki bir kiliseyi ziyaret ettim ve içeri girerken aynı melodi çalmaya başladı. Bu
aslında eşsiz 500 yıllık bir astronomik saatten geliyor - filmde de yayınlananın ta kendisi. Bu bir yana, sample’ların kullanılmasının nedeni bir çok: sembolik
yamyamlık, "tarihsel" referans, görüntülerin ve fikirlerin aktarımı, ve
ayrıca ", zihinsel olarak saf bir 12 yıllık metal demo kaset" i yapma arzusuyla yapılması gerekiyordu- zihin
halinde, tanınabilir sample’lar
kullanılarak tamamlandı. Diğer bağlamda aynı şekilde yapamayacaktım.
R.: Bugün yayınlanmasından iki yıl sonra albüm
hakkında ne düşünüyorsun? Murmuüre’nin
ikinci bir albümü olmayacağını söylediğinden beri, onu zihin durumunun bir referans
noktası olarak düşünür müsün ve o zaman ilgini çeker mi?
Felix: Aslında, daima black metali oldukça modası geçmiş ve
ergence olarak gördüğümden dolayı asla bu projeyle tamamen potansiyelimi
kullandığımı hissetmedim, ama albümü
tamamladıktan sonra şimdiye kadar
yaptığım en iyi ve en içten müzik olduğunu fark ettim. Kafamda bir çok kapı
açtı, bana daha doğal ve daha özgür olmak için, daha "spirituel", ve bir maske gibi müzikal ironi ve müzikal modalardan
kurtulmak için cesaret verdi. Şayet Murmuüre ile ilgili başka şeyler
yayınlamaya karar verirsem, kendi adını
taşımasından, ve birkaç cover şarkısı
barındırmasından daha açık sözlü ve gerçek metal sound una daha yakın olması
gerekir. Zaman gösterecek buna değerse -, ruh halime göre her gün bununla
ilgili olarak zihnimi kurcalarım.
R.: Şuan herhangi bir müzikal projede bulunuyor
musun ya da gelecekte bulunacak mısın?
Felix: Bir karmaşıklık olan hayatımdaki
problemler arasında yaklaşık bir yıldan beri bir saatlik bir albüm üzerinde çalışıyorum
Umarım o müzikal olarak 15 yıldan beri ulaşmaya çalıştığım her şeyi
barındırabilir. Onda distortionlu gitarlar ya da metal/hardcore etkileri
olmayacak, ve başka bir isim altında yayınlanacak. Murmuüre yalnızca bir
aperatifti.
Röportaj "http://nightseminar.blogspot.com.tr/" blogundan alıntıdır....